10.BÖLÜM: BENİ AYAKTA TUTAN GÖZLERİN
-Tevfik bahçedeki masa iki kivili oralet bekliyor. Tufan Abi'nin emriyle iki çay bardağı kapıp oraletleri hazırlıyorum, bahçedeki masaya götürüyorum. -Buyurun afiyet olsun. -Eyvallah kardeşim. Elimde tepsiyle tezgahın başına geri dönüyorum. Tufan Abi önlüğünü masaya bırakıp omzumu kavrıyor: -Bu saatten sonra daha gelen olmaz, sen bulaşıkları halledip çıkabilirsin. Ben de şu Davut Abi'ne tavlada bir boyunun ölçüsünü vereyim de, kapatırım dükkanı sonra. Tezgahın arkasına geçiyorum, bulaşıkları yıkarken Davut Abi'nin kısık sesle Tufan Abi'ye "Senin yeni eleman çırak olmak için biraz fazla yaşlı sanki ha Tufan'ım?" dediğini duyuyorum. Sohbetin devamını dinlemiyorum. Bardakları köpürtmeye devam ediyorum. Bulaşıkları bitirince Selvi'nin dükkanının yolunu tutuyorum. Elimde Akın'ın aldığı şiir kitabıyla beni görünce Selvi hayal kırıklığı dolu gözleriyle bakıyor bana. -Neden Akın kendisi gelmedi Tevfik Abi? -Akın'ın artık dinlenmeye ihtiyacı var Sel...